Unilever CEO’su Alan Jope, insanlar ve gezegen için harekete geçen markalarının, Unilever’in diğer markalarından %69 daha hızlı büyüdüğünü iddia ediyor.
Şimdi doğal olarak, insanlar ve gezegen için harekete geçmek ne demek, merak ediyorsunuz. Ben de merak ettim, girdim web sitelerine baktım.
“Amacı olan markalar büyüyor, işte kanıtı” başlıklı bir sayfaya ulaştım.
Tamam dedim, aradığımı buldum.
Beyefendinin bahsettiği, insanlar ve gezegen için harekete geçen markalarla ilgili bilgi, aynen burada da var. Bu markaları, Unilever’in “sürdürülebilir yaşam markaları” olarak tanımlamışlar.
Aralarında Dove, Knorr, Persil, Omo ve Lipton’un da olduğu bazı markaları örnek vermişler ve bunların diğer Unilever markalarına göre %69 daha hızlı büyüdüğü, bu sayfada da özellikle belirtmişler.
Fakat ben aradığımı hala bulamıyorum.
Başlıkta, “işte kanıtı” yazdığı için, o kanıtı arıyorum.
Acaba diyorum, mesela Persil, gezegen için nasıl harekete geçti de, %69 daha hızlı büyüdü?
Devam ediyorum okumaya. Yok.
Derken sitede başka bir sayfaya ulaşıyorum. Sayfanın başlığı, Selling With Purpose. Yani diyor ki, amaçla satıyoruz.
Peki diyorum, hangi amaçla ne yaptınız da bu markalar %69 büyüdü? Bununla ilgili bir bilgi, bir hikaye arıyorum. Yine dişe dokunur bir şey bulamıyorum.
Yanlış olmasın, bazı hikayeler var. Mesela bir tanesi, Lipton’un bir ülkedeki sertifikalı çay tarımını desteklemesi. Ama bu ve benzer hikayeler, %69 hızlı büyüme sağlayacak eylemler olmasa gerek.
Kesin ben bulamadım, diyerek aramaya devam ediyorum. Daha direkt ararsam bulurum, diye düşünüyorum. Kendi tabirleriyle, “sustainable living brand Persil” yazıyorum Google’a.
Yine bulamıyorum.
%69 hızlı büyümeyi gerekçelendirebilecek bir bilgi yok.
Bulduğum en yakın bilgi, Omo ve Persil’in ambalajlarını, %50 geri dönüştürülmüş plastikten üretmeye başlamaları. O da sadece Birleşik Krallık’ta. Tüm dünyada değil. Bunun da hızlı büyümeyle alakası yok.
Sonunda aramaktan sıkılıyorum.
Koskoca Unilever CEO’su, bazı markalarının insanlar ve gezegen için harekete geçtiğini ve bu sayede %69 daha hızlı büyüdüğünü söylüyorsa, doğrudur. Bunun nasıl gerçekleştiğine dair somut bilgiler de bir yerlerde mutlaka vardır. Ben bulamıyorumdur.
Zaten asıl mesele de Unilever değil
Unilever gibi bir dev, ne isterse onu yapar, onu söyler. Ben bizim markalardan korkuyorum. Çünkü böyle konuları fazla ciddiye alıyorlar.
Hatırlayın 4-5 sene önce, Coca-Cola mutluluğa kapak aç, dedi diye, bizim 6-7 markamız aynı anda mutlulukla ilgili konuşmaya başladı. Hatta koskoca Ülker ve Eti, mutluluk kavgasına tutuştu…
Yani Batı’da kelebek kanat çırpsa, bizde tsunami oluyor.
Unilever meselesinde korkum da bu.
Unilever CEO’su, insanlar ve gezegen için harekete geçen markalarının, geri kalan diğer Unilever markalarından %69 daha hızlı büyüdüğünü söylemiş ya.
Şimdi bizim markaları seyredin
Unilever’in milyarlarca dolarlık bütçesini, satış kanallarından bürokrasiye her aşamadaki gücünü unutacaklar.
Unilever’in o bazı markalarını, insanlar ve gezegen için değil de, ostrogotlar ve vizigotlar için harekete geçirse, o markaların yine büyüyecek olmasını da gözden kaçıracaklar.
Türkiye’de kendilerinin, daha bir ay sonrası için fiyat veremediklerini, 2 ay sonra ana tedarikçilerinin batıp batmayacağını öngöremediklerini, 3 ay sonraki dolar kurunu bile tahmin edemediklerini de unutacaklar.
Ekonomisi stabil, oturmuş, kapitalizmi sindirmiş Batı’daki bir devin, Unilever’in bu söylediğine, balıklama atlayacaklar.
Şu salgının ve savaşın etkileri bir geçsin, yakında bizimkiler de, insanlar ve gezegen için harekete geçiyoruz, markamızın şöyle ulvi bir amacı var, demeye başlarlar. Çok güleceğiz, hazırlıklı olun.
Kaynaklar:
https://www.campaigntr.com/marka-amaci-neden-onemli/
https://www.unilever.com/news/news-search/2019/brands-with-purpose-grow-and-here-is-the-proof/