Etkili bir marka stratejisi oluşturmanın ilk şartı ne yeterli veri ne de doğru içgörüdür. İhtiyacınız olan ilk şey dürüstlüktür.
Çoğu marka yöneticisi, sorumlu olduğu marka hakkında yeterince dürüst olamaz. Çünkü 7 gün 24 saat emek verdiği markasını, olduğundan daha güçlü görmeye meyillidir. Kuzguna yavrusu şahin görünür.
Bu objektif olamama hâli, eldeki verilere bile yansır. Verilerin, kendi varsayımlarını teyit etmeyen kısımlarını görmezden gelmeye kadar gider.
İşin içine ego ve kibir de girince, markayı yöneten ekip gerçeklikten kopar.
Danışman ve ajans tayfası da belki çapsızlıktan, belki de, aman Ali Rıza bey, ağzımızın tadı kaçmasın, diyerek gerçeklerden bahsetmeyince, işler çığrından çıkar.
Böyle çok ekiple karşılaştım. O markaların bir kısmı yok oldu gitti. Diğer kısmı da hâlâ sürünüyor.
Böyle bir ortamda doğru bir strateji üretilemez. Çünkü strateji, önce kendini, sonra da rakipleri tanımayı gerektirir. Ama gerçekten tanımayı…
Hem kendini hem rakipleri yanlış değerlendirirsen, kesin kaybedersin.
Kendini ya da rakipleri, birinden birini yanlış değerlendirirsen, zar atmaktan farkı yok, bir kazanır bir kaybedersin.
Ama hem kendi gücünü hem rakiplerin gücünü doğru değerlendirirsen, başın derde girmez.
Etkili bir marka stratejisi oluşturmanın ilk şartı, kendine karşı dürüstlüktür. Çünkü diğer her şey, buna bağlı.